Yeniden doğuş bu hayatta en anlamlı bulduğum kavramlardan biri. Bir hayat felsefesi. İnsan kendi doğasından ötürü çok çabuk sıkılan ve vazgeçen bir yaratık. Bir şey işlevini yitirdiğinde onun saklanabileceği, üzerine bir şeyler konularak daha iyi bir hale getirilebileceği çoğu zaman aklımızın ucundan bile geçmiyor. Kullandığımız ürünleri son kullanma tarihlerine göre çöp diye fırlatıp atıyoruz. Eşyalarımız eskidi diye hiçbir emek sarf etmeden, onları dönüştürmeye çalışmadan israf ediyoruz. Üstelik bu anlayış sadece eşyalar için değil kimi zaman hayatımızdaki ilişkiler için de geçerli olabiliyor. İlişkilerimizi, hayatımızdaki insanları da tıpkı “eskimiş” eşyalar gibi değersizleştirip onlardan kolayca vazgeçebiliyoruz. Artık seçenek fazlalığından ötürü kıymet bilmez bir duruma geldiğimizi hissediyorum. Tüketim toplumunda yaşıyor ve var olmaya çalışıyoruz. Neye, neden ihtiyacımız olduğunu sorgulamayı çoktan bıraktık. Üstüne üstlük ihtiyacımız olmayan şeylerin pesinden koşarken değerli olan şeyleri de boşa harcadığımızı hissediyorum.
UZUN SOLUKLU ÇÖZÜMLER
Eski Uruguay Başkanı José Mujica, “Human” adlı belgeselde günümüzün problemini şu sözlerle muhteşem bir şekilde gözler önüne seriyor: “Gereksiz ihtiyaçlardan oluşan koca bir dağ yarattık. Bir şeyler satın alıyoruz sonra çöpe atıyoruz. Aslında boşa harcadığımız hayatlarımız. Bir şey satın aldığımda veya siz aldığınızda ödemeyi parayla yapmıyoruz. Ödemeyi yaşamımızdan, para kazanmak için harcadığımız zamanla yapıyoruz. Aradaki fark ise şu; hayatı satın alamazsınız. Hayat geçip gider. Ve hayatınızı boşa harcayıp özgürlüğünüzü kaybetmek korkun bir şeydir.” Bu sözlerden feyz alarak şunu kendimize sık sık hatırlatmalıyız: Doğada çöp diye bir şey yoktur. Tıpkı insanın değiştirmesi/dönüştürmesi gereken huyları gibi artık işimize yaramayan ürünleri de değiştirip dönüştürebiliriz. Artık işimize yaramayan ya da eskidiğini düşündüğümüz ürünleri daha fonksiyonel hale getirip onlara döngüsel bir yaşam sağlayabiliriz. Konu sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm olduğunda hayatımızda uzun soluklu çözümler bulmalıyız; geçici çözümler hem vakit hem nakit kaybından başka bir şey değil. Bence bu felsefe çok önemli. Hatta belki de gelecekte insanlığı bu düşünce kurtaracak. İşte tam da bu nedenle kendi
hayatımda ve işimde sürdürülebilirliği seviyor ve peşinden gitmeye çalışıyorum.
PAMUK, ÇÖP OLMAYAN BİR MATERYALDİR. YANİ GEREKLİ PROSESLERDEN GEÇİRİLDİĞİNDE HER BİR PARÇASI DÖNGÜSEL BİR YAPIDA KULLANILABİLİR.
Ailem uzun yıllardır pamuk ürünleri ticaretiyle uğraşıyor. Pamuk, çöpü olmayan bir materyaldir. Yani gerekli proseslerden geçirildiğinde her bir parçası döngüsel bir yapıda kullanılabilir. Çekirdeğini küspe olarak ve ondan çıkan yağı da makinelerde biyo-dizel olarak kullanabiliyoruz. Hatta en değerli birimi en sona kalan istifidir. Bu parçası da ironik bir biçimde para yapımında kullanılır. Sonuç olarak çöp diye bir şey olmadığını kendi işimde çok yakından görerek öğrendim. Aslında bu “parçala, yeniden şekillendir ve daha iyisini yap” felsefesine çok iyi bir örnek. Yani tamamen daha iyi bir düzen için yeniden doğum, değişim ve oluşum. Ben kendi ürünlerimde de bunu uyguluyorum. Upcycling başlığı çöp diye adlandırdığımız malzemelerin kullanım amacı dışına çıkmasını sağlıyor. Tek başına artık kullanılabilir durumda olmayan materyalleri değiştirmeden fonksiyonel hale getiriyoruz. Aslında materyal özünde aynı kalıyor ama kullanabilen bir urunun parçası oluyor. Böylece hem doğaya daha az zarar veriliyor hem de aslında üretimde en çok maliyet yaratan hammadde masrafını azaltıyor. Yani ileri dönüşüm ve yeniden doğuşta herkes kazanıyor.
Comments