Temmuz ayında TBMM’de kabul edilerek yasalaşan “Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin ardından hayvan hakları konusu ülke gündemine oturdu. Türkiye’nin önde gelen sanatçıları, hayvan hakları savunucusu dernekler, sivil toplum kuruluşları ve sosyal medya kullanıcıları seslerini yükselterek bu yasaya karşı çıkmaya devam ediyor. Yıllardır hayvan haklarıiçin canla başla çalışan Derin Mermerci de sadece isyan ederek bir yere varılmayacağının bilinciyle “Bir Can Bir Candır” platformunu kurdu. Mermerci’yle hayvan hakları meselesini ve bu konuda neler yapılabileceğini konuştuk.
Türkiye’de hayvan hakları meselesi uzun süredir tartışılan bir konu. Toplumsal farkındalığın artmasına rağmen bahsi geçen yasa ve gerçekleştirildiğini gördüğümüz uygulamalar kan dondurucu. Sorunun teşhisini senin koymanı istiyorum. Bugüne nasıl geldik gerçekten? Hayvan hakları savunucuları sokak hayvanlarının popülasyonunu kontrol etme konusunda en etkin yöntemin “Kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat” olduğunu söylüyor. Sivil toplumun bu yasa tasarısına dahil edilmemesi konusunda neler düşünüyorsun?
Yıllardır belediyelerin ödeneklerinde bulunan kısırlaştırma projelerini yerine getirmediklerinden ötürü sokak hayvanlarımızın sayısı maalesef her gün katlanarak, çoğalarak arttı. Bu konu Türkiye’de bu nedenle gündeme oturdu ve bu yasa çıktı. Son derece yanlış buluyorum yasayı. Belediyeler, “Kısırlaştır, aşıla, yerine koy” yolunu izleseydi bugün bu problemi yaşamıyor olacaktık. Benim çok hassas olduğum bir nokta ve bir konu, hatta yumuşak karnım diyebilirim. Bu hayvanların tek yaptıkları şey, bu dünyada, sokaklarımızda, aynı bizim gibi hakları olan köşelerinde uyuyup, bulurlarsa bir lokma bir şey yiyip, bir yudum su içip, insan görünce kuyruk sallamak. Çoğu insandan daha iyi, sadık ve sevimli dostlarımız onlar. Birçok insandan; hatta altını çizeyim bunun. Tek yaptıkları şey mahallelerinde bir köşe bulmak ve o köşeye sığınıp kalmak. Bence bu yasayı okuyanlar bile doğru anlamadı.
Özellikle X (Twitter) gibi platformlarda yasaya dair yanlış bilgilerin dolaştığını görüyoruz. Üstelik yasanın konuşulmaya başlamasıyla beraber sokak hayvanlarına karşı şiddetinher geçen gün daha da arttığına şahit oluyoruz. Buna karşı alınabilecek bir tedbir var mı? Bu süreçte sosyal medya paylaşımlarının olumlu mu yoksa olumsuz mu etkisi var?
Bu yasayla birlikte, içinde kötülük barındıran insanlara müthiş bir kapı açıldı. Benim bu konuda söyleyebileceğim bir tek şey var: Bu yasa iptal edilmeli! Çok kolay çözümler bulunabilecekken, zaman içinde hiçbir belediye görevini yapmadığı için sokak hayvanlarının sayısı önüne geçilemeyecek kadar arttı. Bu konuda hayvan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle doğru çözümler bulmak için geç kalınmış sayılmaz. Yeter ki bu yasa iptal edilsin ve hemen harekete geçilsin. Yoksa toplum olarak girdiğimiz bu geri dönülemez yolda gitmeye devam edeceğiz. Gelecek nesiller bunun hesabını soracaktır.
Yıllardır hayvan hakları için çalışan bir aktivist olarak umutsuzluğa kapıldığın oldu mu?
Evet, yıllardır hayvan kısırlaştıran, hayvan kurtaran, onlara yuva bulmak için canla başla çalışan bir insanım. O zaman da hep umutsuzluğa düşünce derdim ki kendi kendime: “Dur Derin, paniğe kapılma, üzülme; bir can, bir candır.” Bu ilkeyi kendime prensip edindim. İyileşmiş ya da yuvalandırılmış tek bir hayvanın tek bir kuyruk sallamasını görünce hissettiğim mutluluk banabu yolda hep güç verdi, destek oldu. Dolayısıyla umutsuzluğa kapılmak yerine “iyi ki yaptım” dediklerime odaklanıyorum. Hayattaki amacım bu.
Yakın zamanda “Bir Can Bir Candır” platformunu kurdun. Şu anda hangi aşamadasınız?
İstismara uğrayan, ihmal edilen ve sahipsiz hayvanları kurtarmak ve sahiplendirmek için birlikte çalışan bir gönüllüler topluluğu olarak yola çıktık. Aynı yola baş koymuş birkaç dostumla birlikte “Bir Can Bir Candır” platformunu kurup daha büyük kitlelere ulaşalım istedik. Misyonumuz, yeni bir yuvaya ihtiyacı olan kedi ve köpekleri ömürlük aileleriyle buluşturmak. Şu an kurulum aşamasındayız, en yakın zamanda çok ciddi işlere imza atacağız.
Commentaires