Yetenekli oyuncu Ayça Ayşin Turan ile İstanbul’dan Katar’a uzanan mistik ve macera dolu bir çekim gerçekleştirdik. Turan, Zeynep Tosun’un mitolojinin en güçlü kadınları olarak anılan Anadolu'da yaşamış Amazon kadınlarından esinlenen ‘Apasas: The City of Goddess’ koleksiyonundan parçaları büyük bir zarafetle taşırken, oyunculuk, moda ve koleksiyon hakkındaki sorularımızı cevapladı.
1) Bugüne kadar farklı dizilerde birçok farklı karakteri canlandırdınız. Size en çok ilham veren hangisi oldu?
Ben de dönüp düşündüğümde gerçekten birbirinden çok farklı karakterlerin yolculuğuna eşlik ettim. Bu bir oyuncunun sanırım en çok isteyeceği şeylerden biridir. Çalışmayı çok seven bir insanım. Bunu sadece yeni bir karaktere hazırlanma açısından söylemiyorum. Elimde olsa okul hayatımı, hayatım boyunca sürdürmek isterim. Hem okula devam ettiğim hem de sette olduğum zamanlardan biri de Meryem projesine denk geliyordu. Meryem’in hayata tutunma mücadelesiyle eş zamanlı olarak ben de İstanbul’daki hayatıma adapte olmaya, varlık göstermeye çalışıyordum. Sanırım bu yüzden de illa canlandırdığım bir karakteri ayırmam gerekirse, Meryem olurdu.
2) Sizi oyunculuğa çeken neydi?
Keşfetmek... Farklı hikayelerin kahramanı olmak, bambaşka bir kimliğe beden olmak, ruh katmak bir oyuncu olarak bana inanılmaz haz veriyor. Tabii ki her karakterimde benden de bir parça var, bazen bir bakış, duruş... Ama olmayanları keşfetme yolculuğu çok heyecan verici. Beni oyunculuğa çeken en temel sebep de bu olsa gerek...
3) Kariyerinizle ilgili en büyük hayaliniz nedir?
İz bırakmak... Canlandırdığım bir karakterin varlığını benden bağımsız sürdürebilmesi, izleyenlerin hayatlarına dokunabilmeyi çok isterim. Hiç haksızlık etmek istemem ki şu anda bile dünyanın bir ucundan bir mesaj geliyor ve birinin hayatına çok minik de olsa dokunabildiğimi hissediyorum, görebiliyorum. Ama bahsettiğim şey bunun biraz daha ötesinde... Yıllar önce çekilmiş ama hala izlediğimizde yüreğimize dokunan kült bir film düşünün... Ben o projenin peşindeyim.
4) Katar’da gerçekleştirilen bu çekimden favori anlarınız neler oldu?
Benim için ve tüm çekim ekibi için çok ilginç bir deneyim oldu diyebilirim. Ne kadar açık konuşabiliyorum bu konuda... Eğer en şeffaf haliyle anlatabiliyorsam; çekimi yapamamamız için her türlü aksiliğin geliştiği ama her şeye rağmen kimsenin bir an olsun surat asmadığı, en eğlenceli, sevgi dolu haliyle başaracağız dediğimiz bir çekim oldu. Katar’da iki gün kaldık ancak çekimi tam olarak 25 dakikada yaptık, gerisini siz düşünün.
5) Modayla ilişkiniz nasıl? Kişisel tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Takip ettiğim tasarımcılar elbette var, ama bir moda tutkunuyum diyemem. Profesyonel ekiplerden destek almayı tercih ediyorum. Bu anlamda da giydiğim kıyafetlerin içerisinde kendimi iyi ve mutlu hissetmeyi istiyorum. Sadece moda diye bir şeyi giymem sanırım.
6) Koleksiyondan favori parçalarınız hangileri?
Kapak fotoğrafındaki ceket takım ve kalp cutoutlu elbise favorilerim oldu.
7) Bugünlerde sizi en çok ne yapmak mutlu ediyor?
Uzun zamandır yoğun çalışma temposundan kendime çok az vakit ayırdığımı anladığım bir dönemdeyim. Biraz dinlenmek de iyi geldi. Şimdi ise oyuncu koçumla derslere yeniden başladım, dans dersi alıyorum. Okuyamadığım birçok kitabı okudum. İzleyemediğim filmleri izliyorum. Bir yandan da yeni senaryolar okuyorum. Arkadaşlarıma ve aileme vakit ayırıyorum. Bisikletle saatlerce sahilde gezebiliyorum. Huzurluyum. İnsanın kendisine vakit ayırması gerçekten önemli ve bu yaptıklarım beni mutlu etti. Ama son zamanlarda setleri de çok özledim. Beni heyecanlandıran, içime sinen bir işin içinde yer almayı istiyorum.
Genel Yayın Yönetmeni: Selim Can Çelik, İrem Bakić
Dijital İçerik Direktörü: Gökhan Oğuz Ünal
Fotoğraf: Ali Kalyoncu
Fotoğraf Asistanları: Taner Yaman, Ada Diren Kurt
Styling: Şeyda Sozuer
Ayça Ayşin Turan Saç: Remzi Ateş, Onur Bayram
Ayça Ayşin Turan Makyaj: Hazal Öcal
Sosyal Medya Editörü: Sinem Durmaz
Ceres Organization ve Zeynep Tosun'a sonsuz teşekkürler.
Comments